Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | gök gürültülü fırtına | thunderstorm i. | ||
The thunderstorm produced a lot of lightning. Gök gürültülü fırtına çok fazla şimşek üretti. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | gök gürültülü fırtına | thunderboomer i. | ||
Technical | ||||
Teknik | gök gürültülü fırtına | thundersquall i. | ||
Teknik | gök gürültülü fırtına | thunder squall i. | ||
Meteorology | ||||
Meteoroloji | gök gürültülü fırtına | thunder [dialect] i. | ||
Meteoroloji | gök gürültülü fırtına | thunderstorm i. | ||
Abbreviation | ||||
Kısaltma | gök gürültülü fırtına | tstm i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | gök gürültülü, şimşekli ve yağmurlu fırtına | thundershower i. |
Technical | ||
Teknik | şimşek ve gök gürültülü fırtına | electric storm i. |
Meteorology | ||
Meteoroloji | şimşek ve gök gürültülü fırtına | electric storm i. |
Meteoroloji | gök gürültülü fırtına olaylarını kaydeden alet | brontometer i. |
Meteoroloji | iki fırtına çarpıştığında meydana gelen gök gürültülü fırtına | complex i. |
Meteoroloji | yağmursuz gök gürültülü fırtına sonucu oluşan şimşek çakması | dry lightning [us] i. |